İslamiyette ise o zamanlar da rönesans dönemi yaşanıyordu,Antik Yunan eserleri çevrilerek üzerlerine bilgi katılarak ilerliyordu.
Peki ne oldu?Bunun cevabı basittir.İnsanlar herşeyi düşünüp sorguladıklarını varsayıp fikir yürütmeyi ve düşünmeyi bırakma yolunda emin adımlarla ilerlediler.Ve inandıkları kitabın"Allah'ın kelamı" olan kitabın ilk ayeti olan oku lâfzını bertaraf ettiler.Meselâ Hazarfen Ahmet Çelebinin uçması hususunda şeyhülislam şöyle diyor:Allah uçmamızı isteseydi bizi kanatlı yaratırdı.Bu lâfız gülünçtür.Böyle bir ortamda bırakın bilim yapmayı fikir bile beyan edemezsiniz.
Ve bu vukuu bulan hadiseler ortaçağa doğru gidildiğinin bir beyanatıdır.Yanı Farabinin Gazalinin yaptıklarını yapamıyor ve düşünmek dahi istemiyoruz.Ya da düşündürülmek istemiyoruz.
Avrupaya gelirsek onların rönesansı reform gibi bir olguyla cereyan etmiştir.Bilim,sanat,mimari ilerlemiş ve üzerine tartışılmıştır. Hümanizmle insanlara daha çok değer verilmiştir. İncilin çevrilmesiyle kilisenin dini hegemonyasını kabul ettirmek için kullandığı ortaya çıkmıştır.
Kısacası avrupa rönesans yolunda emin adımlarla ilerlemekte biz ise ısrarla gerilemekteyiz.
Artık düşünmemizin zamanı geldiğini söylüyorum.Artık bir dakikanın bile bir önemi olduğunu vurguluyorum
