Sağ ve sağcı kelimelerinin batı dünyasında siyasî mânâda kullanılması 1789 Fransız ihtilâlinden sonra 1.Cumhuriyet Meclisi zamanında başlamış sayılır. 1.Cumhuriyet Meclisinde,kürsüye göre,sağ taraftaki sıralara ihtilâle karşı bilinen kralcı aristokratlar ve kilise temsilcileri;sol taraftaki sıralara da ihtilâli yapan liberal burjuva sınıfının temsilcilerine de solcu denilmeye başlandı.
Nitekim kralcıların meclisteki sayıları azalıp,burjuvalarla sosyalistlerin siyaset mücadelesi başlayınca, bu defa,burjuvalara sağcı, sosyalistlere ve komünistlere de solcu dendi.
Sözlük anlamlarına bakacak olursak,sağ kelimesinin İngilizce Redhouse sözlüğünde; doğru, düz, müstakim, haklı, adil insaflı, uygun, sağlam gibi anlamlara gelmektedir.
Webster sözlüğünde ise şunları okuyoruz:Sağ; doğru, adil,kanuna uygun,faziletli,dürüst,münasip, müreccah.Sağcı ise;politikada muhafazakâr veya reaksiyoner anlamına gelmektedir.
İşte bu sebepten dolayıdır ki,sağ kelimesinin temsil ettiği büyük mânâdan dolayıdır ki Sağ tarafı seçmiş bulunmaktayız.
MİLLİYETÇİLİK VE TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ
Milliyetçilik, millet adını verdiğimiz içtimaî birliklerin meydana çıktığı tarihten itibaren değilse bile,millet kelimesinin kullanılmaya başlandığı 1789 Fransız ihtilâlinden günümüze kadar ki zaman diliminde sürekli bir tarzda,suçlanmış keza bir o kadar da övülmüştür.
Milliyetçiliğin suçlanmasının altında yatan sebep olarak,radikal milliyetçilik sevdasıyla Habeşistan'a işgal hareketi başlatan, milliyetçiliği vatandaşlık esasına bağlayan,muhterem(!)İtalyan düçesi Benito Mussolinidir.
Keza,Almanların kötü gidişatını;yahudi çingene v.s. kesimlere yükleyen ve arî ırk, üstün ırk görüşüyle kan esasına dayanan nazist bir rejim kurarak insanları katleden,Şansölye(!)Bay Adolf Hitler yüzünden bu hareket hak etmediği darbelerin ve ithamların hedefi olmuştur.
Türk milliyetçiliğine gelecek olursak;faşist, nazist,falanjist rejimlerden uzak sadece Türk milletinin hür yaşama hakkının korunması gayesini,mazi ve âtide Türk milletinin yükselmesini, bilimde teknikte ilerlemesini,kültürün yaşatılmasını ödev sayan bir olgudur.
Büyük Türk milliyetçilerinin tanımlarıyla yazımı bitirmek gayesindeyim.
Alparslan Türkeş'e göre: Türk milletine duyulan derin sevgi ve inançtan kuvvet alan bir duygu ve bir şuur halidir.Türk milletinin hür ve bağımsız olarak yaşamasını gaye edinen bir harekettir.
Hüseyin Nihal Atsız'a göre: Milliyetçilik,yalnızca vatandaşlık şuurundan ibaret değildir. Milliyetçilik siyasî sınırların dışında kalan soydaşları da kavrayan bir şuurdur.
Erol Güngör'e göre: Milliyetçilik bir memleketteki millî kültüre dayanır. Halbuki Türkiye'de batılılaşma hareketleri sonunda münevver (okumuş) tabaka Türk kültürüne büyük ölçüde yabancı kalmış,hakiki bir kültür yaratarak bu milletin bütün tabakalarına yaymayı da başaramamıştır.Tarih içinde gelişen Türk millî kültürünü daha çok halk kitleleri muhafaza etmiş bulunuyorlar.Şu halde milli kültürün modern imkanlarda geliştirilmesi olan milliyetçilik,ister istemez halk içinde yaşamakta olan temel kültür unsurlarına dayanmak zorundadır.
Ahmed Arvasi'ye göre: Milliyetçilik, bir milletin kendini ekonomik,kültürel, sosyal,politik yönden güçlendirmesi ve başka millet ve gruplara sömürtmeme çabasıdır. Bu bakımdan milliyetçilik meşru hak ve şuurdur.
Sonuç olarak; Türk milliyetçileri,Türk milletini her alanda topyekûn yükseltmeyi gaye edinmiş ve bu mukaddes hareketi benimsemeyen kişi ve grupların saldırısına uğramış, kötü propagandalara hedef olmuştur.
Lâkin bilindiği gibi dava yolları güllük gülistanlık değildir.Ayağını sevenlerin bu mukaddes davada yerleri yoktur.
Kaynakça:Galip Erdem Sağcılık ve Faşizm\otuken neşriyat
www.turkcuyorum.com\Erol Güngör'ün Türk Milliyetçiliği
aydinocagi.org\turk-islam ülküsü
Devamını Oku »
Nitekim kralcıların meclisteki sayıları azalıp,burjuvalarla sosyalistlerin siyaset mücadelesi başlayınca, bu defa,burjuvalara sağcı, sosyalistlere ve komünistlere de solcu dendi.
Sözlük anlamlarına bakacak olursak,sağ kelimesinin İngilizce Redhouse sözlüğünde; doğru, düz, müstakim, haklı, adil insaflı, uygun, sağlam gibi anlamlara gelmektedir.
Webster sözlüğünde ise şunları okuyoruz:Sağ; doğru, adil,kanuna uygun,faziletli,dürüst,münasip, müreccah.Sağcı ise;politikada muhafazakâr veya reaksiyoner anlamına gelmektedir.
İşte bu sebepten dolayıdır ki,sağ kelimesinin temsil ettiği büyük mânâdan dolayıdır ki Sağ tarafı seçmiş bulunmaktayız.
MİLLİYETÇİLİK VE TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ
Milliyetçilik, millet adını verdiğimiz içtimaî birliklerin meydana çıktığı tarihten itibaren değilse bile,millet kelimesinin kullanılmaya başlandığı 1789 Fransız ihtilâlinden günümüze kadar ki zaman diliminde sürekli bir tarzda,suçlanmış keza bir o kadar da övülmüştür.
Milliyetçiliğin suçlanmasının altında yatan sebep olarak,radikal milliyetçilik sevdasıyla Habeşistan'a işgal hareketi başlatan, milliyetçiliği vatandaşlık esasına bağlayan,muhterem(!)İtalyan düçesi Benito Mussolinidir.
Keza,Almanların kötü gidişatını;yahudi çingene v.s. kesimlere yükleyen ve arî ırk, üstün ırk görüşüyle kan esasına dayanan nazist bir rejim kurarak insanları katleden,Şansölye(!)Bay Adolf Hitler yüzünden bu hareket hak etmediği darbelerin ve ithamların hedefi olmuştur.
Türk milliyetçiliğine gelecek olursak;faşist, nazist,falanjist rejimlerden uzak sadece Türk milletinin hür yaşama hakkının korunması gayesini,mazi ve âtide Türk milletinin yükselmesini, bilimde teknikte ilerlemesini,kültürün yaşatılmasını ödev sayan bir olgudur.
Büyük Türk milliyetçilerinin tanımlarıyla yazımı bitirmek gayesindeyim.
Alparslan Türkeş'e göre: Türk milletine duyulan derin sevgi ve inançtan kuvvet alan bir duygu ve bir şuur halidir.Türk milletinin hür ve bağımsız olarak yaşamasını gaye edinen bir harekettir.
Hüseyin Nihal Atsız'a göre: Milliyetçilik,yalnızca vatandaşlık şuurundan ibaret değildir. Milliyetçilik siyasî sınırların dışında kalan soydaşları da kavrayan bir şuurdur.
Erol Güngör'e göre: Milliyetçilik bir memleketteki millî kültüre dayanır. Halbuki Türkiye'de batılılaşma hareketleri sonunda münevver (okumuş) tabaka Türk kültürüne büyük ölçüde yabancı kalmış,hakiki bir kültür yaratarak bu milletin bütün tabakalarına yaymayı da başaramamıştır.Tarih içinde gelişen Türk millî kültürünü daha çok halk kitleleri muhafaza etmiş bulunuyorlar.Şu halde milli kültürün modern imkanlarda geliştirilmesi olan milliyetçilik,ister istemez halk içinde yaşamakta olan temel kültür unsurlarına dayanmak zorundadır.
Ahmed Arvasi'ye göre: Milliyetçilik, bir milletin kendini ekonomik,kültürel, sosyal,politik yönden güçlendirmesi ve başka millet ve gruplara sömürtmeme çabasıdır. Bu bakımdan milliyetçilik meşru hak ve şuurdur.
Sonuç olarak; Türk milliyetçileri,Türk milletini her alanda topyekûn yükseltmeyi gaye edinmiş ve bu mukaddes hareketi benimsemeyen kişi ve grupların saldırısına uğramış, kötü propagandalara hedef olmuştur.
Lâkin bilindiği gibi dava yolları güllük gülistanlık değildir.Ayağını sevenlerin bu mukaddes davada yerleri yoktur.
Kaynakça:Galip Erdem Sağcılık ve Faşizm\otuken neşriyat
www.turkcuyorum.com\Erol Güngör'ün Türk Milliyetçiliği
aydinocagi.org\turk-islam ülküsü

